GÖZDE İŞBİLİR; "MODA MI BİZİM PEŞİMİZDE, YOKSA BİZ Mİ ONUN?"

Türkiye'nin moda sahnesinde adından sıkça söz ettiren modacı Gözde İşbilir'in, Moda üzerine yazdığı yeni köşe yazısı “Moda mı Bizim Peşimizde, Yoksa Biz mi Onun?”

“Moda mı Bizim Peşimizde, Yoksa Biz mi Onun?” Her sabah gardırobun karşısında dururken verdiğimiz kararlar sadece “ne giyeceğim?” sorusuyla sınırlı değil aslında. Moda dediğimiz o büyük akım, hayatımıza sadece kumaşlarla değil, düşüncelerle, tercihlerle, hatta kimliklerle de yön veriyor. Peki bu yön verme, bizim özgür irademizle mi şekilleniyor, yoksa bir nevi yönlendirme mi? Son zamanlarda özellikle sosyal medya etkisiyle moda, sadece podyumların değil, telefon ekranlarımızın da vazgeçilmezi haline geldi. Bir gün “quiet luxury” konuşuluyor, ertesi gün herkes “Y2K” modasına dönüyor. Minimalist bir beyaz gömlekle sade kalmak mı, yoksa parıltılı bir ceketle fark yaratmak mı daha moda? Aslında doğru bir cevap yok. Çünkü moda, bir yandan bireyselliği överken, diğer yandan sürü psikolojisini de gizlice destekliyor. Ama işin güzel tarafı şu: Moda artık eskisi kadar dikte eden değil, diyalog kuran bir dil konuşuyor. Eskiden neyin giyilip giyilemeyeceğine modacılar karar verirdi. Şimdi ise sokaktaki bir genç, kendi tarzıyla podyumlara ilham verebiliyor. Stil sahibi olmak, artık pahalı markalara sahip olmak değil; kendine ait bir duruş sergileyebilmek. Bu nedenle ben modaya şu gözle bakıyorum: O benim peşimde. Çünkü benim yaşadıklarım, hissettiklerim, seçimlerim birer ilham kaynağı olabilir. Moda, artık yukarıdan aşağıya değil, bizden dışarıya doğru yayılan bir dalga. Sonuç? Trendleri takip etmek elbette eğlenceli. Ama asıl mesele, trendlere kendi yorumumuzu katabilmek. Çünkü en güzel stil, içten gelen bir özgüvenle tamamlanan stildir. Ve unutmayın; moda geçer, stil kalır.