GÖZDE İŞBİLİR; GARDIROBUN SIRRI: BEDENİNİ TANIMAK

GÖZDE İŞBİLİR'İN AĞUSTOS AYI YAZISI, GARDIROBUN SIRRI: BEDENİNİ TANIMAK

GARDIROBUN SIRRI: BEDENİNİ TANIMAK Kabul edelim, mağaza vitrinleri insanı mest ediyor. Renkler, kumaşlar, modeller… Ama iş kabine girip aynaya bakmaya geldi mi, bazen “Bende niye öyle durmadı?” diye hayal kırıklığı yaşayabiliyoruz. İşin sırrı çok basit aslında: Beden tipini tanımak! Trendlerin peşinden koşmak güzel ama asıl mesele kendi bedenimize en çok yakışanı bulmak. Armut tipiysen, yani üst kısmın daha dar, kalçaların belirginse, oyun alanın üst giyimdir. Omuzları öne çıkaran bluzlar, desenli gömlekler, hatta biraz vatka bile seni dengeler. Alt tarafta ise düz ve koyu parçalar mucize yaratır. Elma tipiysen, yani göbek bölgesi ön plandaysa, kendini sıkıştıran kıyafetlere hiç gerek yok. Akışkan kumaşlar, V yaka üstler, uzun ceketler seni olduğundan çok daha zarif gösterir. Rahatlık da cabası. Kum saati vücuda sahip olanlar zaten şanslı. İnce belli, dengeli hatlı… Onlarda mesele sadece abartıya kaçmamak. Bel vurgulu elbiseler, kalem etekler, kruvaze kesimler tam senlik. Dikdörtgen tipler için ise biraz oyun zamanı! Kat kat giyinmek, kemerlerle bel oluşturmak, kloş eteklerle hareket katmak seni çok daha enerjik gösterecektir. Kısacası illüzyon tamamen senin elinde. Unutma, moda bir yarış değil. En pahalı marka, en trend parça değil; sana yakışanı seçtiğinde asıl şıklık ortaya çıkıyor. Dolapların sırrı da işte tam burada: Kendini tanımak ve bedeninle barışık olmak.