GÖZDE İŞBİLİR; BU YILIN MODASI; TREND OLMAK MI, KENDİN OLMAK MI?

Dünya 12.11.2025 - 10:44, Güncelleme: 12.11.2025 - 11:04 92 kez okundu.
 

GÖZDE İŞBİLİR; BU YILIN MODASI; TREND OLMAK MI, KENDİN OLMAK MI?

GÖZDE İŞBİLİR; BU YILIN MODASI; TREND OLMAK MI, KENDİN OLMAK MI?
“Trend Olmak mı, Kendin Olmak mı?” Her sezon yeni bir akım çıkıyor, değil mi? Geçen yıl “oversize” giyinmek modaydı, bu yıl herkes dar pantolonlara geri döndü. Moda dünyası sanki bizi biraz deniyor: “Bakalım bu sefer kim daha hızlı adapte olacak?” diye. Ben hâlâ geçen yılki bol sweatshirt’ümün içinde rahat rahat kahvemi içerken, biri gelip “Artık crop modası bitti” diyor. Sanki moda komutanı emir vermiş gibi herkes aynı anda gardırobunu yeniden diziyor. Ama bir şey fark ettim: Moda denen şey aslında hepimizde küçük bir panik butonuna basıyor. “Aman geri kalmayayım” hissiyle aldığımız o ayakkabılar, iki hafta sonra indirim reyonuna düşünce göz göze gelmemek için raflara bile bakmıyoruz. Bir de “moda kurbanı” tabiri var ya… Aslında çok doğru. Bazılarımız gerçekten o topuklarla sokakta yürümeyi deneyerek kendini feda ediyor. Ayakkabı güzel ama yolda iki adım sonra parmaklar isyan bayrağını çekiyor. Yine de modaya küsülmez. Çünkü bir şekilde hep bizi geri çeker. Belki yeni bir renkle, belki bir çanta detayıyla… Ama bence en güzel moda, aynaya bakıp “Evet, bu benim” diyebildiğin halindir. Trendler gelir geçer; tarz kalır. Hem zaten, modayı kovalamakla değil, kendi stilini yaratmakla öne çıkılır. Kısacası, bu yılın en “cool” trendi belli: Kendin olmak! (İstersen üstüne bir sweatshirt, istersen pijamayla… Kimseye söylemem
GÖZDE İŞBİLİR; BU YILIN MODASI; TREND OLMAK MI, KENDİN OLMAK MI?

“Trend Olmak mı, Kendin Olmak mı?”

Her sezon yeni bir akım çıkıyor, değil mi? Geçen yıl “oversize” giyinmek modaydı, bu yıl herkes dar pantolonlara geri döndü. Moda dünyası sanki bizi biraz deniyor: “Bakalım bu sefer kim daha hızlı adapte olacak?” diye. Ben hâlâ geçen yılki bol sweatshirt’ümün içinde rahat rahat kahvemi içerken, biri gelip “Artık crop modası bitti” diyor. Sanki moda komutanı emir vermiş gibi herkes aynı anda gardırobunu yeniden diziyor.

Ama bir şey fark ettim: Moda denen şey aslında hepimizde küçük bir panik butonuna basıyor. “Aman geri kalmayayım” hissiyle aldığımız o ayakkabılar, iki hafta sonra indirim reyonuna düşünce göz göze gelmemek için raflara bile bakmıyoruz.

Bir de “moda kurbanı” tabiri var ya… Aslında çok doğru. Bazılarımız gerçekten o topuklarla sokakta yürümeyi deneyerek kendini feda ediyor. Ayakkabı güzel ama yolda iki adım sonra parmaklar isyan bayrağını çekiyor.

Yine de modaya küsülmez. Çünkü bir şekilde hep bizi geri çeker. Belki yeni bir renkle, belki bir çanta detayıyla… Ama bence en güzel moda, aynaya bakıp “Evet, bu benim” diyebildiğin halindir.
Trendler gelir geçer; tarz kalır. Hem zaten, modayı kovalamakla değil, kendi stilini yaratmakla öne çıkılır.

Kısacası, bu yılın en “cool” trendi belli: Kendin olmak!
(İstersen üstüne bir sweatshirt, istersen pijamayla… Kimseye söylemem

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mansetmarmara.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.