Ünlü Modacı Gözde İşbilir yazdı; Gardırobun mu, Kimliğin mi?

Dünya 24.07.2025 - 22:43, Güncelleme: 24.07.2025 - 22:59 233 kez okundu.
 

Ünlü Modacı Gözde İşbilir yazdı; Gardırobun mu, Kimliğin mi?

Ünlü Modacı Gözde İşbilir yazdı; Gardırobun mu, Kimliğin mi?
Moda… Kimilerine göre estetik bir zevk, kimilerine göre bir vitrin. Ama günün sonunda hepimiz, bir şekilde üzerimize giydiğimiz şeylerle hikâyeler anlatıyoruz. Peki o hikâyeleri gerçekten biz mi yazıyoruz? Sokakta yürürken herkes birbirine benziyor artık. Aynı kalıplar, aynı renkler, aynı sneakerlar. “Tarz” dediğimiz şey, aslında algoritmaların şekillendirdiği bir illüzyona mı dönüştü? Bir dönem düşük bel pantolon giyenlere “zevksiz” diyenler, bugün onu moda ilan edince yeniden kutsuyor. Crop top giyenleri ayıplayanlar, şimdi kendi çocuklarına o parçaları alıyor. Moda, fikirleri bile manipüle eden bir güç haline geldi. O halde şu soruyu sormanın zamanı gelmedi mi: Biz mi kıyafet seçiyoruz, yoksa kıyafetler mi bizi seçiyor? Gardırobumuzda onlarca parça varken “giyecek hiçbir şeyim yok” cümlesi, artık bir şikâyet değil, bir varoluş krizi. Tüketimin hızına yetişmeye çalışırken, aslında kendi benliğimizi unutur hale geldik. Moda elbette güzeldir, yaratıcıdır, bir kendini ifade biçimidir. Ama sürekli değişen trendlerin peşinde koşarken, özgünlüğümüzü kaybetmek… İşte o, en pahalı kayıp olabilir. Yine de umut var: Moda sadece alışveriş değil. Moda aynı zamanda bir duruş. Kıyafetin sana hizmet ettiği, senin onu değil, onun seni tanımladığı bir alan. Cesur ol. Giyin ama boyun eğme. Kendi stilini yarat. Çünkü son moda olmak güzel, ama zamansız olmak daha güçlü bir şeydir.
Ünlü Modacı Gözde İşbilir yazdı; Gardırobun mu, Kimliğin mi?

Moda… Kimilerine göre estetik bir zevk, kimilerine göre bir vitrin. Ama günün sonunda hepimiz, bir şekilde üzerimize giydiğimiz şeylerle hikâyeler anlatıyoruz. Peki o hikâyeleri gerçekten biz mi yazıyoruz?

Sokakta yürürken herkes birbirine benziyor artık. Aynı kalıplar, aynı renkler, aynı sneakerlar. “Tarz” dediğimiz şey, aslında algoritmaların şekillendirdiği bir illüzyona mı dönüştü?

Bir dönem düşük bel pantolon giyenlere “zevksiz” diyenler, bugün onu moda ilan edince yeniden kutsuyor. Crop top giyenleri ayıplayanlar, şimdi kendi çocuklarına o parçaları alıyor. Moda, fikirleri bile manipüle eden bir güç haline geldi.

O halde şu soruyu sormanın zamanı gelmedi mi:
Biz mi kıyafet seçiyoruz, yoksa kıyafetler mi bizi seçiyor?

Gardırobumuzda onlarca parça varken “giyecek hiçbir şeyim yok” cümlesi, artık bir şikâyet değil, bir varoluş krizi. Tüketimin hızına yetişmeye çalışırken, aslında kendi benliğimizi unutur hale geldik.

Moda elbette güzeldir, yaratıcıdır, bir kendini ifade biçimidir. Ama sürekli değişen trendlerin peşinde koşarken, özgünlüğümüzü kaybetmek… İşte o, en pahalı kayıp olabilir.

Yine de umut var:
Moda sadece alışveriş değil. Moda aynı zamanda bir duruş. Kıyafetin sana hizmet ettiği, senin onu değil, onun seni tanımladığı bir alan. Cesur ol. Giyin ama boyun eğme. Kendi stilini yarat.

Çünkü son moda olmak güzel, ama zamansız olmak daha güçlü bir şeydir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mansetmarmara.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.