Atilla Volga – Sessizliğin İçinden Gelen Müzik
Atilla Volga – Sessizliğin İçinden Gelen Müzik
İstanbul’un karmaşasında doğup büyüyen Atilla Volga, 3 yaşında hediye gelen org ile ilk enstrümanıyla tanıştı.
Müziğe olan ilgisi bir tercih değil, adeta bir yazgıydı çünkü o Dünya Müzik Gününde doğacaktı. Henüz ergenlik yıllarında, deniz kenarında gökyüzüne bakarken yazdığı sözlerle, gelecekteki şarkılarının ilk tohumlarını attı. Fizik ve sosyoloji eğitimi almış olması, onun müziğine hem zihinsel bir derinlik hem de insan ruhuna dair güçlü bir sezgi katıyor. Atilla Volga’nın parçaları sadece bir melodiden ibaret değil; yaşanmışlıkların, içsel sorgulamaların ve çoğu zaman dillendirilemeyen duyguların bir ifadesi. Bu yüzden onu dinleyenler, onun şarkılarında çoğu zaman kendi iç seslerini duyuyorlar:
Bir ayrılığın arifesinde, bir vedanın sabahında ya da umutla dolu bir bekleyişte... Müziğini alternatif rock temeli üzerine kuran sanatçı, klasik enstrümanların sıcaklığına, şiirsel sözlerle eşlik ediyor. Onun parçaları Volga Nehri gibi akıyor — bazen coşkun, bazen durgun — ama her zaman derin. Atilla Volga bugün, evindeki stüdyosunda kendi iç sesini dinleyerek müziğini üretmeye devam ediyor. Şöhretin ve popülizmin değil, gerçekliği arayan bir sanatçı olarak, her yeni şarkısında dinleyicisine bir adım daha yaklaşıyor. Çünkü onun için müzik, gösteri değil,İtiraf.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.